Kütüphanelere sığacak dert değil.
Üç beş dubleyle hafifleyecek yük değil.
Bilir misin bu mesele içinden çıkılacak iş değil.
Anlatsam anlarsın, anlarsın elbet de
Ya sussam, sussam anlar mısın?
Bilir misin bitecek güzün kucağında yaz,
Hem de hiç geç değil.
Kapkara boyanacak günün avucunda güneş.
Özleyeceksin ayaz altında beklemeyi.
Gözünde tütecek sevmeden sevilmek.
Ağlayacak saçağın altında kapı dışı edilmiş bir kadın,
Salkım saçak akacak makyajı gözlerinden.
Bir adam yine darmadağın serilecek sedire.
Bir adam yine hiç akıllanmayacak.
Bir adam henüz yeni adam olacak.
Kimisi bir ömür adam sanacak kendisini.
Özleyeceksin kalabalıklarda kaybolmayı.
Tanımadığın insanlara beş dakikada hayatını anlatmayı.
Nefret ettiğin insanlara dahi sarılmayı.
Ufak tefek şeylere alınganlık yapıp darılmayı.
ve kimi zaman gönül çalmayı, kimi zaman gönül almayı.
Her kapıyı çalacak, her kapıdan kovulacak.
Bacadan duman olup akacak.
Pencereden rüzgar olup girecek.
Bir karıncanın sırtında kapı eşiğinden süzülecek.
Kural işleyecek, kaçan kovalanacak.
Bu kovalamaca bitmeyecek ve bu bilmece hiç çözülemeyecek.
Anlatsam anlarsın elbet,
Ya sussam?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder