Cevap veremediğimi düşünürsün,
Oysa ben seni izlerken rahatsız edilmeyi hiç sevmem.
Suallerin suyun altındaymışım gibi uğultulu gelir kulağıma o vakit.
O vakit ki martıların ince gagalarından dökülür susamlar.
İstanbul bir sigara yakar.
Göl kenarlarına vurur insanlar.
Ağacın en tepesinde kalmış kiraz düşer.
Tekme atar Sıla bebek.
Bilse canını yaktığını kıyabilir miydi annesine?
Kim bile bile canını yakar ki sevdiğinin?
Şimdi sorsam sana,
Susamazsın bile.
Kimseden anlayış beklemem.
Henüz ben anlayamadım ki kendimi.
Nasıl şikayet ederim senden?
Senin bile tarif edemediğin senden.
Sonra ben kim bilir kimlerin ahını almışımdır habersiz.
Bilsem özür dilerdim.
Özür dilesem makbule geçer miydi ki ?
Af dilesem duyan olur muydu sedamı?
Elbet yine sen geçerdin aklımdan
ve ben unuturdum tüm günahlarımı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder