Güneşin bayatlamış kızıllığından nasibini almış bir
akşamüstü, yine aynı tepenin kiraz ağaçlarına sırtını dönmüş köşesinde
karşımdaki trafonun gölgesinde solmuş papatyaları izliyordum. Gün yerini geceye
bırakmaya hazırlanırken, şehrin sesini dinlemeye koyulmuştum. Evlerin
çatılarından süzülen dumanlar ve sigaramın ucunda tüten maviye karışırken,
toprağı aşındıran bir çift ayak sesi duydum. Sırtımı döner dönmez güneşin görüş
açıma kastı ile karşılaşmış, ancak kafamı biraz sağa bükerek karşımda dim dik
duran kadını görebilmiştim.
Ellerini nereye koyacağını bilemez bir şekilde başı hafif öne eğik “Nasılsın?” diye mırıldandı. Vurdumduymaz saçları güneşin parıltısıyla açılmış, ince rüzgârı altına alarak ahenkle dans etmeye koyulmuştu. Önce biraz bekledim, yalan söylemek istemiyordum. Dürüst olmanın ise hiç sırası değildi.
Ellerini nereye koyacağını bilemez bir şekilde başı hafif öne eğik “Nasılsın?” diye mırıldandı. Vurdumduymaz saçları güneşin parıltısıyla açılmış, ince rüzgârı altına alarak ahenkle dans etmeye koyulmuştu. Önce biraz bekledim, yalan söylemek istemiyordum. Dürüst olmanın ise hiç sırası değildi.
“Buraya gelişin, beni burada buluşun, güneşle arama
girişin, bana öyle bakışın hiç hayırlı değil, bilesin. Elinden tutup, buradan
aşağı yuvarlanmak ve sonunda ne olacağını düşünmeden korkusuzca kendimi sana
bırakmayı çok isterdim. Bir kez daha bu anı hayal edebilmeyi, sorduğun soruya
cevap verebilmeyi her şeyden çok isterdim. Beni tanıyorsun, elde edemeyeceğim
şeyler uğruna kendimi hırpalamakta ne kadar usta olduğumu da biliyorsun, elde
edemeyeceğim kanaatine varışımdaki kötümser tutumumu da. Suçlu olmadığımın da
farkındasın. Ortada bir suçlu olmamasını dilerdim ve şu an seni suçlamak yerine
izlemeyi tercih edeceğime de bilirsin. Buraya gelişin, rüzgârla arama girişin,
öyle masum duruşun hiç hayırlı değil, bilesin. Kesinlikle aç değilim sadece
susuyorum, dudaklarım kuru. Kendimi zor zapt ediyorum, gitmelisin.”
Çok isterdim, buradan ayrıldığımda bunları söylemiş
olmayı.
Gitti, burada mıydı bilmiyorum. Belki de hiç
gelmemişti. Ne fark eder ki? Şu an yok, ve ben iyiyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder